Embriyolarda hastalık araştırılmasında temel amaç,kendiliğinden çocuk sahibi olabildikleri halde, belirli bir hastalığın taşıyıcısı oldukları için hastalıklı gebelik riski taşıyan çiftlerde hastalık taşımayan embriyoların transferiyle sağlıklı bir gebeliğin elde edilmesi. Örneğin kalıtımsal geçiş özelliği taşıyan bazı hastalıklar anne, baba veya her ikisinden birden bebeğe aktarılabiliyor. İşte bu hastalıkları taşıdığı saptanan çiftler, embriyolarda genetik inceleme yapılarak sağlıklı bir gebeliğe kavuşabiliyor. Bu teknik ile çok sayıda hastalık belirlenebiliyor. Bunların başında da şunlar geliyor;
a-) Genetik Hastalıklar:
Talasemı ( Akdeniz anamisi), Kistik fibrozis, Myotonik distrofi, Frajil X sendrom, Doğumsal işitme kaybı Akondroplazi Alfa-1 antitripsin eksikliği Hemakromatozis, Huntington hastalığı Orak hücreli anemi, Spinal muskuler atrofi, Konjenital adrenal hiperplazi, Ataksi-telenjektazi
b-) Kalp Damar Sistemi Hastalıkları:
Faktör V ve protrombin eksikliği,
Faktör VIII eksikliği, Leiden faktör V mutasyonu
Riskli Ailelerde Kanser Yatkınlığı
Bazı kanser tipleri kalıtsal özellik gösteriyor. Bu yüzden de ailedeki tüm bireylerde kansere yatkınlık gözleniyor. Bulgulara göre her yeni jenerasyonun bu hastalıktan etkilenme riski de biraz daha yüksek oluyor. Embriyo düzeyinde yatkınlık yönünden incelemesi yapılabilen hastalıklar şu şekilde sıralanıyor:
a-) Meme Kanser
b-) Mesane Kanser
c-) Prostat Kanseri
d-) Retinoblastom
e-) Lenfoma ve Lösemi
f-) Alzheimer
Değerlendirilen Kromozomlar
Anomali taramasında tüm embriyolarda en sık görülen kromozom bozuklukları açısından inceleme yapılıyor. Bu kromozomlar 13, 16, 18, 21, 22, X ve Y kromozomlar. Bu yedi kromozomun özelliği ise şöyle ifade ediliyor: Bu kromozomlara ait bozukluklarda embriyo rahim içerisinde tutunarak gebelik oluşturulabiliyor. Bu gebelikler de büyük oranda düşükle sonlanıyorlar. Keza gebeliğin ilk 10 haftası içerisindeki düşüklerin büyük bir kısmından da bu kromozomlara ait bozuklukların sorumlu olduğu belirtiliyor.
Gebelik düşükle sonlanmadan ilerleyip de sağlıklı bir gebelik yapılmadığında ise çiftin özürlü ve anomalili bir bebeğe sahip olması gibi ciddi bir risk ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle bu yedi kromozomun mutlaka incelemeye tabi tutulması gerekiyor.
Eğer çiftte anne veya babadan kaynaklanan farklı kromozomlara ait sorunlar (ki buna translokasyon deniyor)saptanmışsa, bu kromozomlar da ayrıcalıklı
olarak inceleniyor. Örnegın en sık görülen translokasyonlar 14 ve 21. kromozomlar arasında meydana geldiğinden, bu kromozomlardaki bilgi değiş tokuş noktaları daha önceden belirlenerek özellikle bu kromozomlar ve bölgeler inceleniyor.
PDG’nin Avantajları
PDG’nin Riskleri
Yeni Teknikler
Genetik teknolojisindeki hızlı gelişmeler sayesinde embriyoda genetik tanı konusunda yeni ufuklar açılmış durumda. Örneğin yakın gelecekte ‘tüm genomun hibridizasyonu- comparative genomic hybridization’adı verilen teknikle embriyodan alınan tek hücreden 24-48 saat içinde 23 kromozomun tamamının incelenmesinin mümkün olacağı belirtiliyor. Bugün uygulanmakta olan teknikler % 2-5 hata riski taşıyor. Oysa bu teknik sayesinde tanı güvenilirliğinin artmasının yanında incelenebilir hastalık yelpazesinin de genişlemesi bekleniyor. Diğer bir gelişine ise biyoçip teknolojisi. Küçük bir çipe yüklenen hata tarayıcıları, yani ‘ problar’ kullanılarak tek bir embriyodan aynı anda çok sayıda farklı hastalık ve genetik hatanın tanımlanabilmesi mümkün olacak. Bu teknikte aynı şekilde tanı güvenilirliğini artıracağı gibi, çok kısa surede birden fazla hastalığın tanısını koyma imkanının doğması umut ediliyor.