Son yıllarda 30’lu , 40’lı yaşlarda gebelik deneyen ve çocuk sahibi olan kadınların sayısı arttı. Eğer hamile kalmayı erteleyecekseniz doğurganlığınızın 30’lu yaşların ortalarında azalmaya başladığını, 30’lu yaşların sonlarında ise bu düşüşün hızlandığını bilmelisiniz. Doğurganlık yaşla beraber azalır çünkü yumurtalıklarınızda daha az yumurta kalır ve kalanların kalitesi de gençken olanlardan daha düşüktür. Yaşlı kadınların kısırlı tedavisinde kullanılan ilaçlara cevabı düşüktür ve genç kadınlara göre, daha yüksek düşük yapma ihtimalleri vardır. Kromozomal olarak bozuk bir embriyo elde etme olasılığı da yaşla birlikte artar.
Kadınların Doğurgan Olup Olmadığını Gösteren Testler Var Mı?
Yumurtalık rezervini gösteren kan testleri var. Bu testlerin en basitinde adet kanamasının ikinci, üçüncü veya dördüncü günü kanda FSH ve östradiol hormonlarına bakılır. Yüksek FSH hormon seviyesi özellikle 35 yaş üzerindeyseniz gebe kalma şansınızın düşük olduğunu gösterir. Ancak bu başarılı bir hamilelik yakalayamayacağınız anlamına gelmez.
Yumurtlama Bozukluğunun Belirtileri Neler ?
Yumurtlama kusuru kısır çiftleri % 25 inde görülen sık bir nedendir.Yumurtlama, yumurtalıklardan olgun yumurtanın atılmasını içerir. Yumurtalama sonrası yumurtalık progesteron hormonu salgılar. Adetin başlangıcından 12-16 gün önce progesteron rahmin iç tabakasını yuvalanma için uygun bir duruma getirir. Eğer düzenli adet görüyorsanız muhtemelen yumurtluyorsunuz demektir.
Yumurtlama Günleri Nasıl Tespit Edilir?
Yumurtalamayı olmadan önce tespit etmek için yumurtlama tahmin araçları kullanabilirsiniz. Bu idrar araçları yumurtlamadan önce görülen luteinize edici hormonun (LH) artışını saptamaya yönelik tasarlanmıştır. LH artışı yumurtalıklardan birinden yumurta atılmasını ve progesteron yapılmasını uyarır. Yumurtlama tespit araçları, LH artışını yumurtlamadan 1-1.5 gün önce saptar. Buda size ve eşinize gerçekleşecek yumurtlamayı gösterir. Ancak her yumurtlaması olan kadında bu araçları kullanarak tespit edilecek LH artışı bulunmaz. Normal adet döngüsünde progesteron seviyeleri yumurtlamadan 7 gün sonra en yüksek değere ulaşır. Hekim bu dönemde kan testi isteyerek progesteron seviyesi ölçebilir. Genellikle 28 gün adet döngüsünde kan progesteron seviyesi 19-23 üncü günlerde ölçülür. Artmış progesteron seviyesi yumurtlamanın olduğunu ve yumurtalıktan hormon yapımının yeterli olduğunu doğrular.
Başka Yöntemler De Var Mı?
Doktor vajinal ultrasonografi ile yumurtlamanın olduğuna bakabilir ancak bu sık yapılan bir uygulama değildir. Bu muayene ile yumurtalıkların folikül yapıp yapmadığı değerlendirilir. Bu foliküller yumurtalık düzeyinin hemen altında, içinde olgun olmayan yumurtaların olduğu sıvı dolu keseciklerdir. Ultrason ile folikülün bozulduğunu ve yumurtanın atıldığını saptamak mümkündür.
Endometrial Biyopsi Nedir?
Rahim içi tabakanın değerlendirilmesi için bazı durumlarda önerilen bir testtir. Pelvik muayene yapıldıktan sonra rahim ağzı silinir. Küçük bir enstrüman rahim ağzından içeri sokulur ve küçük bir doku parçası alınır. Bu işlem çok kısa sürer ve hafif bir kramp şeklinde ağrıya yol açabilir. Adet gelmeden önceki bir dönemde hekiminiz rahim içi tabakasından örnek alır. Alınan doku patolog tarafından dikkatlice hazırlanır ve mikroskop altında rahim içi tabakasının progesterona yeterli derecede cevap verip vermediği incelenir. Endometrial biyopsi 28 günlük adetin 26’ncı gününde, adet kanamasından bir-üç gün öncesinde alınır. Bu zaman progesterona bağlı rahim içi etkilerinin en maksimum olduğu dönemdir. Endometrial biyopsi LH artışından 12-13 gün sonraya planlanır. Hekim biyopsi yorumu yapmak için yumurtalama zamanını veya sonraki adetin ilk gününü bilmelidir.Biyopsi ile alınan dokunun mikroskobik incelemesinde ‘luteal faz‘ yetmezliği saptanabilir. Bu da yumurtalama sonrası yumurtalıktan salgılanan progesterona yeterli cevabın olmadığı anlamına gelir. Tedavi progesteron verilmesi veya yumurtalama ilaçları ile olur. Eğer yumurtalamıyorsanız hekiminiz yumurtalama ilaçları önerebilir ve ayrıca nedeni anlamak için bazı testler isteyebilir. Tıbbi öykünüz ve fizik muayene hangi testlerin gerekli olduğunu belirlemede yardımcı olacaktır. Ağızdan alınan ilaçlar yeterli olmazsa daha kuvvetli fertilite ilaçları enjeksiyon olarak verilebilir.
Kadınlarda Tüplere Yönelik Ne Tür Tetkikler Yapılır?
Gebeliğin gerçekleşmesi için tüplerin açık ve görevlerini yapıyor olması gerekir. Tüpler ve karın içini döşeyen periton zarını ilgilendiren sorunlar kısırlığın yüzde 35 sebebini oluşturur. Adetin 7 ile 11’inci günleri arası testin yapılması için en uygun zamandır. Histerosalpingografi (HSG) denen işlem, röntgen filmlerinin çekildiği radyoloji bölümünde yapılır. Kadın muayene pozisyonunda dururken rahim ağzına bir tüp yerleştirilir ve yavaşça kontrast madde rahime enjekte edilir. Kontrast maddenin rahime ve tüplere geçişi, batın boşluğuna dökülüşü aynı anda televizyon ekranından izlenir. Birkaç röntgen filmi çekilerek tespit edilir. Kontrast madde verilişi sırasında hafif bir kramp hissedilebilir. Doktorunuzun 1-2 saat önce ağızdan vereceği bir ilaçla bu kramp önlenebilir. Testten sonraki birkaç saat içinde verilen maddenin geri gelmesine bağlı yapışkan bir akıntı olabilir. Dolayısıyla pet yada tampon kullanılması uygun olur. Eğer ilaç tüplerden batına geçerse tüpler açıktır.
Tıkalı Tüpler Tedavi Edilebilir Mi?
Tüpler tıkalıysa hekim laparaslopi uygulayıp tüplerdeki hasarın derecesini belirlemek isteyebilir. Tıkalı, hasarlı tüpler bazen ameliyatla düzeltilebilir. Ancak sorun düzeltilse bile ciddi hasarlı tüpleri olan kadınların gebe kalması çok güçtür, bu kadınlara tüp bebek uygulamaları daha yüksek gebelik şansı verir. Kötü, hasarlı tüpler sıvıyla dolabilir. Buda tüp bebek sonuçlarını olumsuz etkileyebileceği için hekim tüp bebek uygulaması öncesinde tüplerin alınmasını önerebilir.